MANEVİ TAZMİNAT ALACAĞI HACZEDİLEBİLİR Mİ?
İcra Ve İflas Kanunu’nun “Haczi Caiz Olmayan Mallar Ve Haklar” kenar başlıklı 82. Maddesinde hangi malların ve hakların haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 11. Fıkrası “Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar” ın haczedilemeyeceği belirtilmişse de maddede belirtilen “tazminat” kavramında maddi ya da manevi tazminat ayrımı yapılmadığından bu husus gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında tartışmalı bir hal almıştır.
Hali hazırda bu tartışmalı husus konusunda açık ve net bir görüş birliği bulunmamakla birlikte işbu hazırladığımız yazımızda sizler için doktrindeki farklı görüşlerin ve Yargıtay kararlarının dayanaklarının neler olduğunu açıklamaya çalışacağız.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi İİK 82 maddenin 11. Fıkrasında kişinin, vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için kendisine veya ailesine ödenen veya ödenecek tazminatların haczedilemeyeceği belirtilmiştir. . Doktrine göre, hükümde, tazminat türleri arasında bir ayrım yapılmadığı için hem BK md.53 gereğince mağdura veya destekten yoksun kalanlara ödenecek tazminat hem de BK md.56 gereğince mağdura veya ölümü halinde yakınlarına ödenecek manevi tazminat haczedilemeyecektir. Doktrinde ÜSTÜNDAĞ, SAİM, SAYMEN VE UYAR’ın da bulunduğu bu görüşü savunanların dayanak aldığı temel prensip 11. Fıkra’nın maddi tazminatları kapsadığı, manevi tazminatların ise kişiye sıkı sıkı bağlı devredilemez olması nedeniyle haczedilemeyeceğidir. Hükümdeki ifade sadece beden bütünlüğünün ihlali halinde manevi tazminatın haczedilemeyeceğini kapsasa da doktrine göre, diğer manevi tazminat alacakları da haczedilemez. Buna göre, devri mümkün olmayan hakların haczi de mümkün değildir. ( ARIDEMİR. A, Manevi Tazminatın Takas Edilip Edilemeyeceği Sorunu, İÜHFM C. LXVII, S.1-2, s. 81-96, 2009) Başka bir ifade ile manevi tazminatın İİK md.82/11 nedeniyle değil bu tazminatın devredilemez hak niteliği itibari ile haczedilememesidir. EREN’inde aralarında bulunduğu bu görüşün aksini savunanlar ise; manevi tazminatı bir alacak kapmasında değerlendirip aksini düzenleyen (İİK md.82 gibi) açık bir hüküm olmadıkça manevi tazminatın haczedilebileceği savunmaktadır.
İsviçre Doktrini bu hususta manevi tazminatların haczedilemeceği görüşüne sahipken Alman dokrini ise manevi tazminatların haczedilebileceğini belirtmektedir.(Bknz: İsviçre: Art.92 Z.9 SchKG, Art.49 OR , Almanya: § 851 I ZPO)
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bu husus hakkındaki kararlarında ise;
2004/7722 E. 2004/12467 K. 14.05.2004 T. Kararında;
Manevi tazminatın veriliş nedeni yani niteliği dikkate alınarak “İncelenen boşanma davası ilam içeriğinde manevi tazminatın MK. nun 143/2. Maddesi koşularında hükmedildiği görülmüştür. Bu tazminat niteliği itibari ile IIK. nun 82/11. Maddesinde belirtilen vücut sıhhat üzerine icra edilen zararlar için hükmolunmuş tazminat niteliğinde bulunmadığından haczi mümkündür. İcra mahkemesince aksine düşüncelerle haczedilmezlik şikâyetinin reddi yerine kabulü isabetsizdir.” Gerekçesi ile bozma kararı verdiği
2012/24333 E. 2013/518 K. 15.01.2013 Tarihli kararında;
İş kazası nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminata konulan hacizle ilgili olarak maddi- manevi tazminat ayrımı yapmayarak tazminat kavramını genel değerlendirmiş “ IIK'nun 82/11. maddesi uyarınca vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat seklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemez. Nitekim icra mahkemesince de kararın gerekçe kısmında bu hususa değinilmiştir. O halde mahkemece, IIK'nun 82/11. maddesine aykırı olarak vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için hükmedilen tazminat üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” Gerekçesiyle bozma kararı verdiği
2017/4712 E. 2017/10938 K. 19.09.2017 Tarihli kararında;
İş kazası nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminata konulan hacizle ilgili olarak maddi manevi tazminat ayrımı yapmadan manevi tazminatı meydana getiren fiilin niteliği dikkate alınarak “………. hüküm altına alınan alacağın, müessir fiilden kaynaklı tazminatlar olduğu görülmüştür. Nitekim icra mahkemesince de kararın gerekçe kısmında bu hususa değinilmiştir. O halde mahkemece, IIK'nun 82/11. maddesine aykırı olarak vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için hükmedilen tüm (paralar) tazminatlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile manevi tazminat yönünden şikâyetin reddi seklinde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozma kararı verdiği
Aynı hukuk dairesinin yakın darihli 2018/4648 E. 2018/10248 K. 22.10.2018 T. Kararında ise;
İş kazası nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminata konulan hacizle ilgili olarak maddi- manevi tazminat ayrımı yaparak İİK md.82 deki tazminat kavramının maddi tazminat olarak değerlendirmiş; “IIK'nun 82/11. maddesine göre, bir kimsenin (borçlunun) vücut ve sıhhati üzerine zarar verilmesi halinde, o kimseye veya "ölümü halinde" ailesine maddi tazminat olarak verilen veya verilmesi gereken paraların haczedilememesi söz konusudur. Bu tazminat, zarar gören kişinin çalışma gücünü tamamen veya kısmen kaybetmesi halinde, kendisine veya ailesine verilen tazminattır (Prof. Dr. ... Icra ... Hukuku El Kitabı sf: ... paragraf 2). Bu hükmün kapsamına yasadan doğan maddi tazminat istemleri ile (TBK mad 49,53,54 ) sözleşmeden doğan tazminat istemleri (örneğin... sigortaları nedeni ile borçluya ve ailesine ödenen sigorta tazminatları) girer.
Somut olayda; icra takibine konu edilen asıl alacak içerisinde, dayanak ilamın bozulması üzerine yeniden hüküm altına alınan 4.500,00 TL tutarında manevi tazminat alacağı da vardır. Bu durumda haciz yazısı, IIK'nun 82/11. maddesinde düzenlenen maddi tazminat dışındaki, manevi tazminat alacağı yönünden de uygulanabilir niteliktedir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında icra takibinde maddi ve manevi tazminat alacaklarının birlikte takip konusu edildiği ve manevi tazminat alacağı üzerine haciz konulabileceği göz ardı edilerek haczedilemezlik şikâyetinin manevi tazminat alacağı yönünden de kabulü doğru değildir. “ gerekçesi ile bozma kararı verdiği görülmüştür.
Yargıtay’ın kararlarına bakıldığında bu husus hakkında her bir kararında farklı ölçütleri gerekçe göstererek farklı kararlar verdiği mevcut kararların genelinde net bir görüş birliği bulunmadığı görülmektedir.
Tarafımızın görüşü ise İİK md 82/11 hükmünü tüm manevi tazminatların haczedilemeyeceği yönünde yorumlamanın doğru olmadığı, haczi caiz olmayan malların 82. Maddede tahdidi olarak sayılmış olduğu ve bunların sınırsız ölçüde genişletilemeyeceğidir. Madde kapsamı; vücut ve sıhhatte zararların karşılığı ödenecek tazminatlar olduğunda her somut olayda tazminatın niteliğinin ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiğidir. Başka bir ifade ile kişinin beden ve sıhhatine ika edilen zararlar nedeniyle bir tazminata hükmedilmişse bu tazminat ister maddi ister manevi olsun haczedilemeyecek, bunun dışında kalan manevi tazminatların ise haczi mümkün olabilecektir. Ancak burada ayrı bir parantez açmak isteriz ki TBK md 53/3 gereği “. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar” nedeniyle ödenecek destekten yoksun kalma tazminatlarının İİK md 82/11 kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşündeyiz. Zira bu tazminatlar desteğin ölümü nedeniyle ondan destek alan kişilere ekonomik ve manevi düzeyde alacakları desteğin yoksunluğu nedeniyle verilmektedir. Yani destek alanların bedeni ve sıhhatlerine ikame etmiş bir zarar mevcut değildir. Buna ek olarak bu tazminatlar destek alanlara miras sebebiyle de geçiş şeklinde verilmemekte ölenin terekesinden bağımsız olarak destek alanların şahsiyetlerinde vücut bulmaktadır. Bu nedenle bu tazminatları İİ md.82/11 kapsamında değerlendirmenin yanlış olacağı kanaatindeyiz.
SON NOT.1: MAKALEDE BELİRTİLEN VE DİĞER HUKUKİ KONULU SORUNLARINIZDA BİLGİ EDİNEBİLMEK İÇİN SAYFAMIZDA VEREN ALAN “AVUKATA SOR” BÖLÜMÜNDEN SORULARINIZI SORABİLİRSİNİZ.
SON NOT.2: MAKALEMİZİN FAYDALI OLMASINI TEMENNİ EDERİZ. İŞ VE İŞLEMLERİNİZE ÖZEL DURUMLARIN OLABİLECEĞİNİ UNUTMAYINIZ. BU UĞURDA HAK VE ZAMAN KAYBINA UĞRAMAMANIZ İÇİN MUTLAKA AVUKATINIZA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.
Saygılarımızla,
GÜNEY HUKUK BÜROSU
Av.Tuğba BAŞARAN